18 Şubat 2010

İzdivacımız arasındaki fark!

İşten çıktım çıkalı, klasik Fehmi Bey oldum yine. sabah erkenden kalkıyorum, evi filan topluyorum, süpüyorum siliyorum, önemli bir iş almak üzere olduğum için, o iş üzerine biraz çalışıyorum, sürekli yemek yapıyorum, sürekli yemeğe insan çağırıyorum…

Desperate houseman diyor bana sevgilim ve ben de bu sıfata tam layığıyla uymaya çalışıyorum; bu yüzden izdivaç programlarını kaçırmadan izlemeye çalışıyorum. tabii muhteşem bir analiz yeteneğim olduğu için, bu programları sadece evlilik programı olarak görmüyor ahlaksal okumalar yaparak izliyorum :P (bu da kendimi aklama cümlesi olsun )

Olayımıza belgelerle yaklaşmak en doğrusu sanırım. Esra Erol’la izdivaç vardı önce, bişeyler olmuş, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, Esra Erol’u Star Tv’deki programdan almışlar, yerine Zuhal Topal’ı koymuşlar, bu sırada Esra Erol da Atv’de iş bulmuş, orada yine izdivaç programı sunmaya başlamıştır. tüm bunlar olup biterken ben napıyordum bilmiyorum ; ama sanırım bir ton entrika dönmüş… Keşke o günlerde de takip edebilseydim…

Zuhal Topal’ı oyuncu kökenli olduğundan mı ne bilmiyorum ama enerjisi daha iyi. Yaptığı programla hem dalga geçiyor, hem de deli gibi eğleniyor. ben aslında Zuhal Topal’ın o hallerini izlemeyi seviyorum. (al bir aklama cümlesi daha)… Bir de Zuhal Topal bu yılın en iyi dizisinde oynamasıyla aklımda yer etmiş bir kadın. Geniş Aile bence raconuyla, esprileriyle, kurduğu dünyayla bu yılın en iyi dizisi, Selena’da filan da oynamış ama ben Geniş Aİle sayesinde tanıdım Zuhal Topal’ı ve bu yüzden onun izdivaç programına bir kez baktım sonrasında da bakmaya izlemeye devam ettim… herneyse…

Esra Erol bir mafyanın geliniymiş galiba, ya da karısı bilmiyorum ilgilenmiyorum..

İkisinin arasındaki farklar sadece bunlar mı? Tabii ki değil.  Televizyon denilen şey, bir nevi toplumun kendi hakikatini aradığı (görmek istediği, olmayan hakikatini aradığı) bir nesneye dönüşmüştür, televizyon programları da bu hakikat arayışınanda araçsallık görevini tamamıyla görev edinmiş, tam gaz annelerimizin, Muş’taki Meryem teyzemizin, Kars’taki Fatma ninemizin KIbrıs’taki Perihan annemizin beyinlerine hükmetmeye çalışıyor. İşte bu noktada sunucuya çok görev düşmektedir. Sunucu bu yüzden şuurlu olmak zorundadır, sunucu bu yüzden var olan gelenekselci kokuşmuş ahlaki değerleri tutup daha da kokmamasına izin vermemeli diye düşünmekteyim.

Gelin örneklerle izleyelim; İlk video’da telefonun seyircinin yüzüne kapatılmasını,ikinci video’da ise konuğun stüdyodan kovulduğunu izleyeceğiz. Aralarındaki ahlaksal fark ve izleyiciye bu eylemleriyle verdikleri mesaj oldukça farklı.

Viideo 1:

 

Video 2:

1 yorum:

Unknown dedi ki...

bence nilüfer en güzel cevabı veriyor tüm dünyaya :)
http://www.youtube.com/watch?v=lTIOt2Orm4c