28 Eylül 2009
Beğendim..
Beğeni denen şey öyle bir anlık mı? diye bir soru sorup, romantik nostaljik entel bir yazıya çeviresim var postu. Ne bileyim, eski bayramları anlatan bir yazı duygusunda olsun diyorum. herneyse öyle bir isteğim var ama uygulama yapasım yok. Bu içimde kalan bişey olsun...
Beğeni'nin toplumsal psikolojik ekonomik bin bir tane nedeni var elbette ki ama en önemli beğeni nedeni yaratılan ya da yaratılmaya çalışan imaj kaygısıdır. kendimizce "biz buyuz" demenin başka bir yöntemidir beğenileri dile getirmek ya da göstermek.
Facebooktaki beğen linkinin bir çok sebebi var zannımca:
1- seni beğeniyorum
2- seni izliyorum
3- ilgi alanımdasın
4- cidden beğendim
5- geçen yaz naptığını biliyorum
6- yorum yazmaya üşeniyorum "beğendim"
7- bensiz demek yılbaşında paristeydiniz HIH anlamında "beğendim"
.......... diye uzayıp gider.
bunlar çok eğlenceli bir o kadar da insani duyguların samimi göstergeleri. benim en illet olduğum "siyasi propoganda" yapılan videoların beğenilmesi. millet açlıktan ölüyormuş, imf dünyayı sömürüyormuş, dünya bankası sayesinde dünyada bu kadar bu kadar kişi ölmekteymiş, travestiler öldürülmüş, ırak'ta milyonlarca askerimiz ölmüş, Amerika yakında bizi vuracakmış vs vs vs vs vs....
altında bir not "patthy diphusa bunu beğendi" ve necmettin erbakan'ın yıllaca yaptığı o işaret. baş parmak havada yumruk sıkılı. "ok" anlamında. allah belanı versin "patthy" diyesim geliyor. insanların ölmesini mi beğeniyorsun... nedense herşeye karşıyım... arada şuursuz muhalefet bile yapmışlığım olmuştur ama bu "ben duyarlıyım" imajından başka bişey değil. peki ya bu facebook sahiplerinin sermayesi hakkında ne düşünüyorlar onu çok merak ediyorum.
24 Eylül 2009
oto-biyo-grafik 1
ah oedipus’um nasıl çocukluğumu yazasım , ya da ergenliğimi anlatasım var Freud’u karşıma alarak anlatamam. çocukken yaşadığımız evin bahçesindeki zeytin ağacının falliksel ve tarihsel anlamlarını araştırıp, şu anki balkonumda yetişmeyen çengelköy salatalıkların neden yetişemediğini sorgulayasım , botaniklçiler bir o kadar da sosyal bilimcilerle mesafeli ve tamamen teorik konuşasım var.
giymek istemediğim t-shortleri her gün ne giysem diye düşünmekten giydiğim zamanlarım da olmuştur benim, ya da orhan pamuk okuma girişiminde bulunup her defasında yarım bırakmışlığım. ayrıca halk danslarında oynamışlığım da yalan değil.
en sevdiğim meyveyi bilmeyişim, mavi mor laciverti birbirinden ayıramayışım kimden bilmiyorum ama; en sevdiğim rakamın 7 oluşu ayrıca bamya’yı seviyor oluşum benden . aynalara biraz temkinli yaklaşmam da Lacan’dan ötütü.